TOPLUMSAL CİNSİYET AÇISINDAN SEMBOLİK ŞİDDET
Toplumsal cinsiyet eşitliğine dair sosyolojik ve kültürel bir bakış açısı, yapısal çabalardan daha etkilidir, çünkü eşitsiz toplumsal cinsiyet ilişkileri, hem mağdurlarının hem de uygulayıcılarının suç ortaklığıyla “Sembolik Şiddet” üzerinden yeniden üretilmekte, sürdürülmekte ve meşrulaştırılmaktadır. Proje farklı kültürlerden ve toplumlardan gençleri ve konuya hakim olan ergin bireyleri dahil ederek, birbirine bağlayarak ve ilişkilerini güçlendirerek cinsiyet eşitliğini teşvik etmeyi amaçlıyor. Farklı toplumlar ve kültürlerle etkileşim kurmak, projenin hedef kitlesi olan gençlerin cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasına katkı sağlayacak cinsiyet ilişkilerinin keyfiliğini görebilmek için mükemmel bir imkan ve fırsattır.
Bu amaçla, katılımcı ülkelerin hükümet ve sivil toplum kuruluşları, farklı bir sosyolojik ve kültürel bakış açısıyla kültürel göreli bir diyalog ve toplumsal cinsiyet ilişkileri açısından kültürel ve sosyal deneyimlerin etkin bir şekilde değiş tokuşunu geliştireceklerdir.
Katılımcı kuruluşların gençleri, toplumsal cinsiyet ilişkileri açısından sonuçları fiziksel olandan daha gerçek olan görünmez şiddeti görebilmek için birlikte iş birliği yapmaktadır. Böylece toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yeniden üretim döngüsünü kırmak için sosyal ve kültürel beceriler kazanabileceklerdir. Katılımcılar, toplumsal cinsiyet ilişkilerinin kültürel ve sembolik boyutunu kavrayacaklar. Ardından her ülkenin katılımcıları devlet, aile, eğitim kurumları, din, sanat, edebiyat gibi farklı alanlarda toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden üreten sembolik şiddeti keşfedecek ve raporlayacak. Farklı kültür ve toplumlar, katılımcı ülkelerin kültür ve toplumlarındaki sembolik şiddete ışık tutmayı kolaylaştıracaktır. Sembolik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile katılımcı ülkelerin toplumsal cinsiyet eşitliğini nasıl ve ne ölçüde başardıkları tekli ve çoklu vaka çalışması yöntemiyle derinlemesine ve ayrıntılı bir şekilde incelenecektir.
Uluslararası toplantılara, konferanslara, seminerlere ve web seminerlerine katılan gençler, devlet, aile, eğitim kurumları, medya, din, edebiyat, sanat gibi birçok farklı alanda toplumsal cinsiyet ilişkilerini anlamak için yeni ve farklı bir sosyolojik ve kültürel bakış açısı kazanacaklar. Hedef gruplara yönelik webinarlar, rehber kitap, sosyal medya platformları, web siteleri, yerel ve ulusal düzeyde kısa filmler, afişler, broşürler, promosyon ürünleri aracılığıyla projenin tanıtımı yapılmaktadır. Proje, genç katılımcılar için toplumsal cinsiyet eşitliği, sorumluluklar ve fırsatlar konusunda her iki cinsiyet için de farkındalık yaratılmasını sağlamakta ve böylece katılımcı ülkelerin vatandaşları için insan haklarını ilerletmektedir.
Toplumsal cinsiyet ilişkilerinin kültürel ve sembolik boyutunu “sembolik şiddet" perspektifiyle kavrayan gençler, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin üreme döngüsünü kırarak eşit, medeni ve gelişmiş topluma yol açlar.
Bu amaçla; Proje, İhtiyaç ve Durum Analizi yapmayı, işaret dili, yerinde ve çevrimiçi konferans ve seminerler, ulusötesi öğrenme, öğretme ve eğitim faaliyetleri, web siteleri, sosyal medya hesapları ve diğer yaygınlaştırma araçları dahil olmak üzere altı farklı dilde bir Kılavuz Kitap hazırlamayı amaçlamaktadır. Hedef gruplar ve projede yer alan tüm aktörler, kültürlerarası iletişim, karar verme, problem çözme, dil, eleştirel düşünme, okuryazarlık, BİT teknolojisi gibi birçok beceriyi içeren kişisel ve kişilerarası gelişime katkıda bulunacak; dayanıklılık, girişimcilik, hoşgörü, aktif vatandaşlık gibi çok değerli beceri ve yeterlilikler kazanacaklardır. Ortak kuruluşlar ve diğer paydaşlar, “G.END.ER" projesi aracılığıyla uluslararası stratejiler, uluslararasılaşma, yönetim kapasiteleri ve yeni çevreler geliştireceklerdir.
Ortak kuruluşlar, proje faaliyetlerini ve sonuçlarını ortaya çıkarmak ve yaygınlaştırmak için yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası kuruluşları proje faaliyetlerine dahil edecektir. Ortak kuruluşlar, projenin sonuçlarını yaymak için eğitim kurumlarına, valiliklere, ilgili bakanlıklara, belediyelere, sendikalara, yerel, ulusal ve uluslararası medya kurumlarına, kar amacı gütmeyen kuruluşlara, özel şirketlere proje sonuçlarını yaygınlaştırmaya teşvik edecek, “Sembolik Şiddet"in paradigmatik bir sonucu olarak çoğaltılan, sürdürülen ve meşrulaştırılan cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasına önemli ölçüde katkıda bulunacaktır.
Projeyi destekleyen kuruluşlar: ODTÜ Mezunları Birliği Vakfı (MEBİVA), Psikoloji Derneği, Türkiye’de Fark Group Company, Romanya’da Univerisatea Ovidius din Constanta, Solution, Fransa’da Solidarite & Inclusion ve Portekiz’de Embaixada da Juventude